Mahpusların ziyaret haklarına ilişkin olarak 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’unun (Bundan sonra ‘İnfaz Kanunu’ olarak anılacaktır.) 83. maddesinde tanımlanmıştır:
Hükümlüyü ziyaret
Madde 83- (1) Hükümlü, belgelendirilmesi koşuluyla eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir kez ve ayrıca kuruma kabullerinde, zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından, yarım saatten az ve bir buçuk saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir. (Ek cümle: 24/1/2013-6411/9 md.) Çocuk hükümlüler için ziyaret süresi bir saatten az, üç saatten fazla olmamak üzere belirlenir.[30]
(2) Birinci fıkrada belirtilenler dışındaki kimselerin ziyaretine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılı olarak izin verilebilir.
(3) Görüşler, koşul ve süreleri Adalet Bakanlığınca hazırlanan yönetmelikle kapalı ve açık olmak üzere iki biçimde yaptırılır.
(4) (Ek:17/6/2021-7328/8 md.) Önceden bilgilendirilmek suretiyle, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan ve terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkûm olan veya tehlikeli hâlde bulunan ya da dışarı ile iletişiminin kurum güvenliği açısından tehlikeli olabileceği değerlendirilen hükümlülerin birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki kişilerle yapacakları görüşmeler, kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla kurum yönetimi tarafından dinlenebilir ve elektronik cihazlar da dâhil olmak üzere kaydedilebilir. Bu fıkra uyarınca tutulan kayıtlar, amacı dışında kullanılamaz ve kanunda açıkça belirtilen hâller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamaz. Bu kayıtlar herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinir. Silme işlemi Cumhuriyet savcısı tarafından denetlenir.
İnfaz kanunu madde 83 uyarınca mahpuslar için açık ve kapalı olmak üzere iki çeşit görüş hakkı bulunmaktadır.
Hapishane idaresinin uygun göreceği bir hafta açık görüş, ayın diğer haftaları kapalı görüş olmak üzere, haftada bir kez olacak şekilde görüşme hakkı bulunmaktadır. Ayrıca dini ve resmi bayramlar gibi özel günler nedeniyle görüş yapılıp yapılmayacağı, Adalet Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluğundadır.
İnfaz Kanunu’nun 83. maddesi ile ziyaretçiler, mahpusun eşi, anne-babası, üçüncü dereceye kadar kan ve evlilik bağıyla bağlı olduğu akrabaları vasi veya kayyımı ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca yasada sayılan akrabalar dışında mahpusun belirleyeceği 3 kişi tarafından da ziyaret edilme hakkı bulunmaktadır. Çocukların bu üç ziyaretçiyi belirlemelerinde veli ve vasilerinin onayı alınır. Aynı zamanda bu ziyaretçiler 18 yaşından küçüklerse onların da veli ya da vasilerinin bu ziyarete onay vermesi gerekmektedir.
Mahpusun ziyaretçileri ile görüşmesi ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma disiplin cezası ya da hücreye koyma cezasının infazı dışında engellenemez. Ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası infaz edilmekte olanların resmî ve yetkili merciler ile avukatları ve kanunî temsilcileriyle, hücreye koyma cezası infaz edilmekte olanların, resmî ve yetkili merciler ve avukatlarıyla görüşmeleri engellenemez.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlü olanlar, on beş günde bir kez olmak üzere, biri açık, diğeri kapalı görüş biçiminde, ayda iki kez görüşme yapabilir.
Yabancı mahpusları ziyaret ise İnfaz Kanunu’nun 84. maddesi uyarınca yapılmaktadır:
Yabancı hükümlüleri ziyaret
Madde 84- (1) Yabancı hükümlülerin, vatandaşı olduğu devletin diplomatik temsilciliği veya konsolosluğunun ziyaret istemleri, mevzuatta belirlenen esas ve usûllere uygun olarak geciktirilmeden yerine getirilir.
(2) Diplomatik temsilciliği veya konsolosluğu bulunmayan devletler vatandaşlığındaki hükümlüler ile mülteci veya vatansız olan hükümlülerin, yararlarını koruyan devletin diplomatik temsilciliği veya bu gibi kimseleri koruma görevini üstlenmiş ulusal veya uluslararası kuruluşlarla görüştürülmelerinde yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
(3) 83 üncü madde hükümleri saklıdır.
Yabancı mahpusların da yukarıdaki sınırlar dahilinde akrabaları ile ve belirleyecekleri üç kişi ile görüşme hakları mevcuttur. Ziyaretçiler yabancı uyruklu ise; ziyaret edilecek mahpusun açık kimliği, yakınlık derecesini belirten bilgi veya belge ile ziyaretçinin kimlik veya pasaport fotokopisi ile birlikte mahpusun bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapmaları gerekmektedir. Ayrıca ziyaretten önce ilgili kişinin akraba olup olmadığı hükümlü veya tutukluya teyit edilmelidir. Bu işlemden sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca renkli fotoğraflı bir ziyaret belgesi ziyaretçiye verilir. Bu belgenin bir örneği ceza infaz kurumuna da gönderilir. Daha sonraki ziyaretlerinde ziyaretçi bu belge ile doğrudan ceza infaz kurumuna giderek hükümlü veya tutukluyu ziyaret edebilir. Bu başvuru gerekli bilgilere sahipse bizzat mahpus tarafından tutulduğu hapishanenin bağlı bulunduğu adliyedeki “Adalet Bakanlığı Muhabere” ye cezaevi idaresi aracılığıyla yapılabilir.
Hapishane ziyaretleri nedeniyle hem ziyaretçilerin hem de mahpusların aranması da yönetmelik ile düzenlenmiştir; bu aramalarda insanın saygınlığını küçültecek, onurunu incitecek veya aramanın amacıyla bağdaşmayacak tutum ve davranışlarda bulunulamayacağı vurgulanmıştır.
Kapalı görüşlerde ziyaret günleri ve saatleri ile bir hükümlü ve tutuklunun görüşebileceği ziyaretçi sayısı “Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri hakkında Yönetmeliğin 10. Maddesi” uyarınca kurumun fiziki yapısı ve kapasitesi dikkate alınarak, kurumca belirlenir. Açık görüşlerin ise “Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri hakkında Yönetmeliğin 17. Maddesi” gereği bir buçuk saatten fazla olamayacağı belirtilmiştir. Çocuk mahpuslar yönünden bu süre en az bir en fazla üç saat olarak düzenlenmiştir.
Görüş süresi görüşmenin fiilen başladığı andan itibaren hesaplanır, mahpusun koğuştan çıkarılması veya ziyaretçilerin görüş yerlerine alınması süreye dahil edilemez, görüş süresi iki tarafın hazır olup fiilen görüşün başladığı andan itibaren hesaplanmak zorundadır.
İnfaz Kanunu madde 83 ile sayılan; eşi, anne-babası, üçüncü dereceye kadar kan ve evlilik bağıyla bağlı olduğu akrabaları ile aynı cezaevinde veya aynı kampus içinde farklı cezaevlerinde aynı cezaevinde tutulan mahpuslar Cumhuriyet Başsavcılığının iznine bağlı olarak görüşebilirler.
ZİYARET HAKKININ KISITLANMASI
Mahpusların ziyaret haklarına ilişkin olarak İnfaz Kanunu’nda genel düzenlemeler yapılmıştır. Ziyaret hakkının kısıtlanmasına ilişkin düzenlemeler ise daha çok yönetmelikte tanımlanmıştır.
– İlgili yönetmelik, İnfaz Kanunu madde 83/ (3) “Görüşler, koşul ve süreleri Adalet Bakanlığınca hazırlanan yönetmelikle açık ve kapalı olarak iki biçimde yaptırılır” düzenlemesine dayanarak hazırlanmıştır. Bu yönetmelik hukuki olarak; kanunun düzenlemediği yetkilerin kullanılmayacağını ve kanunun getirdiği sınırlamaları aşan uygulamalar yapamayacağını belirttiği için ziyaret hakkına ilişkin ihlaller yaşandığında, bu ihlalin nereden kaynaklandığını görmek önemli olmaktadır.
– Yasada çalışma saatleri dâhilinde olmak üzere görüşme süresi en az yarım en fazla bir saattir düzenlemesi yer almaktadır. Bazı istisna durumlarda (çocuklar ve kimi ödüllendirme gibi) ziyaret yarım saatten az, bir saatten fazla olamaz.
– Hapishane idaresinin saptayacağı biçimde mahpusların ayın bir haftası açık diğerleri kapalı olmak üzere her hafta görüş yapma hakkı bulunmaktadır.
– Mahpusun ziyaretçileri ile görüşmesi ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma disiplin cezası ya da hücreye koyma cezasının infazı dışında engellenemez. Ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası infaz edilmekte olanların resmî ve yetkili merciler ile avukatları ve kanunî temsilcileriyle, hücreye koyma cezası infaz edilmekte olanların, resmî ve yetkili merciler ve avukatlarıyla görüşmeleri engellenemez.
– Çocuk mahpuslar disiplin cezası almış olsa dahi anne-baba ve kardeşleri ile görüşmeleri engellenemez. Diğer bir deyişle çocuk mahpuslar için ziyaretçi hakkının engellenmesi mümkün değildir.
– Hapishane idare ve gözlem kurulu kararı ile açık görüşler bazı mahpuslara iki ayda bir yaptırılabilir. Bu sınırlamanın hangi koşullar gözetilerek uygulanacağına dair yönetmelikte bir düzenleme yapılmamıştır. Sadece hapishane idaresine sınırlama yetkisi verilmiştir. Bu sınırlama ancak aşağıda sayılan suç tipleri açısından uygulanır (Yönetmelik madde 5);
- Terörle Mücadele Yasası kapsamına giren suçlar
- TCK “devletin güvenliğine karşı suçlar” başlığı altında düzenlenen madde 301-308
- “Anayasal düzen ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar” başlığı altında düzenlenen madde 309-316
- “Milli savunmaya karşı suçlar” başlığı altında düzenlenen madde 317-325/
- “Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk” başlığı altında düzenlenen madde 326-342
– Ziyaret sırasında suç oluşturan davranışlar, kurum idaresince tutanakla tespit edilerek, ilgili adlî ve idarî makamlara bildirilir. Ayrıca görüşme hakkına sahip özel kişilerin (ziyaretçiler) kurum güvenliğinin korunması amacıyla alınan tedbirlere aykırı istek ve davranışları nedeniyle görüşme hakları, ceza infaz kurumunun en üst amirince bir aydan bir yıla kadar kısıtlanabilir (yönetmelik madde 5/(o) bendi). Hapishane idaresi, “kurum güvenliğinin korunması amacıyla alınan tedbirlere aykırı istek ve davranışlarda bulundukları gerekçesiyle”, ziyaretçinin bir aydan bir yıla kadar ziyaretini engelleme kararı alabilirler. Bu karar kimi hapishanelerde mahpusa kimi hapishanelerde ise görüşe geldiği esnada ziyaretçiye tebliğ edilmektedir. Görüşün kısıtlanması kararının mahpusa tebliğ edilme zorunluluğu yoktur. Görüşün kısıtlanması kararı ziyaretçiye tebliğ edilmezse ancak ziyarete geldiğinde haberdar olabilmektedir. Fakat ister mahpusa ister ziyaretçisine tebliğ edilmiş olsun, hapishane idaresinin bu kararını öğrendikten sonra on beş gün içinde bu karara karşı İnfaz Hakimliğine şikayet yoluyla bu karara itiraz edebilir, başvuru yapılabilir. İnfaz Hakimliği kararına karşı Ağır Ceza Mahkemesine itiraz hakkı bulunmaktadır. Ayrıca görüş süreleri ve koşulları ile ilgili tüm olumsuzluklar yönünden İnfaz Hakimliğine şikâyet yoluyla başvuru yapılabilir.
– Mahpus tarafından belirlenecek olan “arkadaş görüş listesine” dair kanun çok genel bir düzenleme yapmıştır. Aynı zamanda; “… ve ayrıca kuruma kabullerinde, zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından” diyerek bu listenin başka bir hapishaneye nakil durumunda yeniden verileceği düzenlemiştir. Yönetmelik, mahpusun kuruma kabulünden sonra kendisine “arkadaş listesini” bildirmesinin yazılı olarak tebliğinden itibaren 60 gün içinde 3 kişinin ad ve soyadını -eğer biliyorsa adresini- bildirilmesi gerektiğini düzenler. Bu süre kanunda değil yönetmelikte düzenlendiğinden 60 günlük sürenin aşılması, hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurmamalıdır. Fakat genel uygulama 60 günlük sürenin kaçırılması halinde arkadaş görüş listesinin kabul edilmemesi yönündedir. Yargıtay ise bu konuda mahpusun zorunlu bir hal nedeniyle, kendi kusuru olmaksızın 60 günlük süreyi geçirmesi halinde bu hakkını kullanmasına olanak sağlanması gerektiğini kabul etmektedir.
– Yine mahpusun “adı ve adreslerini bildireceği” düzenlemesi yasada yer almıştır (Adres kaydının tutulmasına ilişkin yeni düzenlemeler gözetilerek) sadece ad ve soyadı belirtmek yeterli olmaktadır. Aynı zamanda bu kişilerin “zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere,” sınırlamasını getirerek genel bir çerçeve çizmiştir (İnfaz Kanunu madde 83). Hayatın olağan akışı içinde arkadaş listesinde yer alan kişilerin değiştirilmesi gerekebilir. Bu konuda yasa da yönetmelikte hapishanede olduğunu gözetmeden mahpusa ispat sorumluluğu getirmektedir. Yönetmelik bu konuda yasadan biraz daha ayrıntılı bir yöntem seçerek “Bu ziyaretçiler, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında değiştirilemez.” düzenlemesini yapmıştır. Ancak burada da zorunluluk halleri örnek olarak sayılmış “gibi” eki ile ziyaretçinin görüşe gelme imkanlarının bulunmadığı ya da çok zorlaştığı hallerin kanıtlanması durumunda değişikliğin yapılabileceği öngörülmüştür. Bu durumda mahpus ziyaretçisinin görüşe gelme imkanlarının ortadan kalktığını ispat etme sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır.
– Ayrıca Yönetmelik madde 9, ziyaretçilerin cezaevi idaresi tarafından onaylanması gibi yasada düzenlenemeyen bir sınırlama da getirmiştir: “Ceza infaz kurumu yönetimince, gerekli görülmesi hâlinde bildirilen ziyaretçiler hakkında, ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı konusunda kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılır. Sakıncalı görülenlere ziyaret izni verilmez ve yeni ziyaretçinin bildirilmesi istenir.”
– Ziyaret hakkından faydalanmanız, ziyaret süreleriniz ve görüşçü listesi belirlemeniz dahil hakkınızın zorlaştırıldığı konularda hem yasal girişimlerde bulunabilir hem de Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bu uygulamaların düzeltilmesi talebi ile başvurabilirsiniz.
– Görüş günü ya da görüş saatinin değiştirilmesi / 60 günlük süreyi kaçırmanız hali gibi hapishane idaresinin doğrudan karar vermesinin gerekli olduğu durumlarda ve konularda öncelikle hapishane idaresine başvurmalısınız.
ÜÇ KİŞİYLE GÖRÜŞME HAKKI
İnfaz Kanunu madde 83 ile sınırlandırılan “üç kişiyle görüşme” hakkına ilişkin mahpusa, kendi belirleyeceği bu üç kişilik listeyi bildirmek için 60 günlük bir süre tanınmıştır. İlk kez tutuklanmış da olsa bir hapishaneden diğerine sevkle gönderilmiş de olsa cezaevi idaresi, mutlaka kendisine yazılı olarak 60 gün içinde arkadaş görüş listesi vermesini ihtar eden (uyaran) bir tebliğ yapmalıdır. Bu tebliğ yapıldıktan sonra mahpus için 60 günlük süre işlemeye başlar.
Tebliğ edilen bu evrakta mahpusa 3 kişilik arkadaş listesi bildirme hakkı olduğunu ve listeyi 60 gün içinde cezaevi idaresine vermesi gerektiği bilgisi yer almalıdır. Böyle bir yazılı bildirim yoksa 60 günlük sürenin başladığından söz edilemez.
60 günlük süre, İnfaz Kanununda belirlenen bir süre değildir. Yasa, bu konuda hiçbir düzenleme yapmamış ve kısıtlama da getirmemiştir. Düzenlemeyi yönetmelik yaptığından yasal bir engelden çok idari bir düzenlemeden bahsetmek gerekiyor. “Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri hakkında Yönetmeliğin” 9 maddesi idari bir düzenleme olarak 60 günlük süre sınırlamasını getirmektedir.
Eğer mahpus bu 60 günlük sürede “arkadaş görüş listesini” veremeyecekse bu durumu gerekçeleriyle birlikte hapishane idaresine yazılı olarak bildirmesi iyi olur. Arkadaş görüş listesini niçin belirleyemediğini sebepleri ile açıklayarak ne zaman bildirebileceğini de yaklaşık olarak belirtmek mahpusun yararına olacaktır. Hapishane idaresinin buna nasıl bir tepki vereceği kesin olmamakla beraber bu yazılı başvuru 60 günlük sürenin kaçırılması durumunda yapılabilecek diğer başvurular için delil teşkil edebilir.
Eğer mahpus 60 günlük süreyi kaçırırsa hapishane idaresine haklı bir gerekçe göstererek gecikmenin mahpusun kusurundan kaynaklanmadığını göstermelidir. Gecikme pek çok sebebe dayanabilir; aile ile ya da arkadaş listesine yazacağı kişiler ile haberleşemediği için olabilir ya da tutulduğu kente hangi akraba ya da arkadaşlarının gelip gelemeyeceğini, 60 gün içinde öğrenemeyebilir. Arkadaş görüş listesindeki kişilerin değiştirilmesi de yasalarca sınırlandığından mahpusun listeye yazacağı kişileri belirlemek önemli bir husus haline geliyor.
Hapishane idaresi, mahpusun bu talebini kabul etmezse İnfaz Hakimliğine şikayet yoluyla başvuruda bulunması gerekiyor. Burada da mahpus haklı sebeplerini ve varsa delillerini infaz hakimliğine yazmalıdır. Mahpus hakimlikten bu konuda talebini gerekçelendirecek belge ve delillerin toplanmasını isteyebilir. Bu karara karşı da mahpusun Ağır Ceza mahkemesine itiraz hakkı bulunmaktadır.
Yargıtay’ın ve Anayasa Mahkemesi (AYM), “3 kişiyle görüşme hakkı” ile ilgili verdiği kararlarda “haklı sebep” kavramı üzerinde duruyor. Yani her iki mahkeme de somut olaydaki koşulların incelenmesini istiyor. 60 günlük sürenin kaçırılmış olmasının tek başına “arkadaş görüşünü” engellemeye yeterli olmayacağına ve infaz hakimliğinin somut olayı yani mahpusun koşullarını ve ileri sürdüğü gerekçeleri inceleyerek lehe ya da aleyhe karar vermesi gerektiğini belirtiyor. Yargıtay ya da AYM, 83. maddenin nasıl yorumlanması gerektiğini belirlemiyor, somut olayı incelendikten sonra 83. maddeyi olaya uygularken olumlu ya da olumsuz bir karara varılmasını istiyor. Bu da mahpus açısından haklı bir mazerete dayanmak koşulu ile 60 günlük süreyi kaçırsa dahi mahkemeye başvurarak görüş hakkını geri alabileceği anlamına geliyor.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi verdiği bir kararda (2015/165E, 2015/6316K, Tarih: 27.10.2015)
“… Bu ziyaretçiler ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim değişikliği gibi zorunlu haller dışında değiştirilemez.” hükmü birlikte değerlendirildiğinden 60 günlük süre içinde üç kişilik ziyaretçi ismi bildirmeyen hükümlünün bir yıl gibi uzunca bir zaman ziyaretine gelinmemesinin zorunlu hal olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden verilen karara yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2014 tarihli ve 2014/1261 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Mahpusun yaptığı başvurularda kişisel olarak 60 günlük sürenin geçmesine neden olan gerekçeleri somut ve açık biçimde izah etmesi olumlu bir karar alabilmesini sağlayacaktır.
Mahpus İnfaz Hakimliği ya da Ağır Ceza Mahkemesinin kararlarının kendisinin somut koşullarını değerlendirmediğini ya da mazeretlerini haksız biçimde göz ardı edildiğini düşünüyorsa ağır ceza mahkemesinin kararı mahpusa tebliğ edildikten sonra bir ay içerisinde AYM’ye başvurabilir. Mahpus bir aylık süreyi kaçırırsa AYM’ye başvurma hakkını kaybeder.
Ayrıca mahpus yine bu karara karşı “kanun yararına bozma” talebinde bulunabilir. İnfaz hukuku açısından özelikle haksız biçimde verilen ve birbirleriyle çelişen kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna başvuru denenebilir. Burada önemli olan nokta, bu itirazı yapan kişi açısından itirazın hukuki bir yarar sağlayacak olmasıdır. Hükme hangi sebeplerle itiraz edildiğinin yanı sıra özellikle çeliştiği kararlar varsa bunların belirtilmesi yararlı olur. Hapishane idaresinin verdiği karara hiç itiraz edilmezse bu bir idari karar olarak kaldığından, hakimlik ya da mahkeme tarafından verilmediğinden kanun yararına bozma yoluna başvurmanız mümkün olmayacaktır. Ancak infaz hakimliğine itiraz etmiş olmanız bile “kanun yararına bozma” yoluna başvurunuz için yeterli olacaktır.
Kanun yararına bozma talebi Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yapılabilir, başvuru esas ya da usul yönünden ciddi bulunursa bu karar incelenmek üzere ilgili Yargıtay Ceza Dairesine gönderilir. Yargıtay’ın vereceği karara karşı başvuruyu yapanın itiraz hakkı yoktur. Kaldı ki “kanun yararına bozma” talepleri aslında ihbar niteliği taşımaktadır, ilgili kişi haksız bir hükmü Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmektedir, bunun dışında başvuru yapana sürece dahil olma imkânı tanınmamıştır.
Bir karar yönünden hem Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hem de “kanunun yararına bozma” istenebilir. Kanun yararına bozma Yargıtay tarafından hükmün esas ve usul yönünden incelendiği bir kanun yoludur ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılırken bu karara karşı” kanun yararına bozma yoluna” da başvurulduğunun belirtilmesi yeterli olacaktır.
ÜÇ KİŞİYİ DEĞİŞTİRME HAKKI
Bilgi notunda da detaylı şekilde açıklandığı üzere İnfaz Kanunu madde 83 uyarınca mahpusa görüşme hakkı tanınan “yasada sayılan akrabalar dışında mahpusun belirleyeceği 3 kişi” haklı sebebin varlığı halinde değiştirilebilmektedir. Mahpusun kendisinin belirleyebildiği bu üç kişiyi hayatın olağan akışı içinde ziyaretlere gelmeyi ihmal etmesi, kişisel dostluğun bozulması, ziyaretçinin işleri vs. nedenlerle değiştirmesi gerekebilir. Bu konuda mahkemeler ne yazık ki hakkın korunması ve hayatın olağan akışında bu tür sorunların yaşanabileceğini görmek yerine güvenlik gerekçesini öne çıkararak değişiklik hakkını çok sınırlı tutmaktadır.
İnfaz Kanunu madde 83, sadece “zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere” üç kişinin değiştirilmesine imkan vermektedir. Kanunda zorunlu hallerin neler olabileceği gösterilmemiştir. Ancak Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri hakkında Yönetmelik’in 9. Maddesi ile de kimi haller sayılarak zorunlu hal kavramı için örnek sayılacak durumlar sayılmıştır. “…Bu ziyaretçiler, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında değiştirilemez…” düzenlemesi bulunmaktadır. Ölüm, ağır hastalık, doğal afet, mahpusun nakli, ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak biçimde yerleşim yerini yani ikametgâh adresinin değişmesi durumunda mahpus, bu durumu ispatlamak koşuluyla arkadaş görüş listesindeki isimleri değiştirebilir.
Mahpuslar açısından yukarıda sayılan haller dışında da arkadaş görüş listelerini değiştirmelerini gerektirecek zorunlu haller olabilir. Zaten hem kanun hem de yönetmelik maddesi ayrıca “zorunlu haller” diyerek yukarıda sayılan bu haller dışında da gerçekten ciddi, ispatlanabilir durumlar söz konusu olduğunda arkadaş görüş listesinden isim değiştirme hakkını mahpusa tanır.
Kanun, açıkça “zorunlu haller” denilerek görüşe gelme koşulları kalmayan kişiler yönünde mahpusa arkadaş görüş listesini değiştirme hakkı vermekte ve zorunlu hallerin neler olabileceğini değerlendirmeyi hapishane idaresi ve infaz hakimliklerine bırakmaktadır.
Son dönemlerde daha çok ikamet değişimi gibi belgelerle ispatlanabilir olmadıkça ve yönetmelikte sayılan sebeplerden birine dayanmadıkça arkadaş ziyaret listelerinin değiştirilmesi talepleri kabul edilmiyor.
Ancak Anayasa Mahkemesi (AYM), bu konuda yapılan bir başvuruda (Mehmet Zahit Şahin, B. No: 2013/4708, 20/4/2016, § …) yerel mahkemeler için de bağlayıcı olan bir karar verdi:
“5275 sayılı Kanun’un 83., 114. ve 116. maddelerinde hükümlü ve tutukluların eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile yasal temsilcileri tarafından haftada bir kez ziyaret edilebileceği düzenlenmiştir. Ayrıca yasal temsilcisi, eşi ve maddede sayılan yakınları dışında kendisinin belirleyeceği ve zorunlu hâller dışında bir daha değiştiremeyeceği üç kişi tarafından ziyaret edilme hakkı da tanınmıştır. Hükümlü ve tutuklulara üç kişilik ziyaretçi isim listesinde zorunlu hâllerde değişiklik yapabilme olanağı verilmiş, zorunlu hâllerin neler olduğu konusu uygulamaya bırakılarak bu konuda esneklik sağlanmıştır. “Zorunlu hâller” Ziyaret Yönetmeliği’nde “ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi” denmek suretiyle sınırlı sayıda değil, örnekleme yoluyla belirtilmiştir. Dolayısıyla uygulamada, bu belirtilen hâller dışında da zorunlu hâller kapsamında nitelendirilebilecek durumlarla karşılaşılması mümkün olup bunun takdiri kamu makamlarına bırakılmıştır.”
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi 3 Kişilik görüşme hakkı ile ilgili verdiği kararlarda “haklı sebep” kavramı üzerinde duruyor. Yani her iki mahkeme de somut olaydaki koşulların incelenmesini istiyor. 60 günlük sürenin kaçırılmış olmasının tek başına “arkadaş görüşünü” engellemeye yeterli olmayacağına ve infaz hakimliğinin somut olayı yani mahpusun koşullarını ve ileri sürdüğü gerekçeleri inceleyerek lehe ya da aleyhe karar vermesi gerektiğini belirtiyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus Yargıtay ya da AYM somut olayı incelendikten sonra 83. maddesini olaya uygulayıp olumlu ya da olumsuz bir karara varılmasını istiyor. Hapishane idaresinin mahpusların dış dünyayla yeterli bir iletişim sürdürmelerinde uygun destek ve yardım sağlama sorumluluğunu da gözeterek her somut olaya uygun adil ve gerekçeli bir karara varılması gerektiği sonucuna varıyor.
Notlar:
Mevzuattaki düzenlemelerin içinde bulunduğunuz koşullar açısından yetersiz olduğunu düşünüyorsanız bize bildirmenizi rica ediyoruz. Böylece mevzuatın ve uygulamanın insan hakları odaklı iyileştirilmesi için savunuculuk faaliyetlerimize dahil etmemiz söz konusu olabilecektir.
Denetim mekanizmalarına başvuru yapmak isterseniz sizlere Mahpuslar İçin Haklarım Başvuru Kılavuzunu gönderebiliriz. Eğer internete erişiminiz varsa bu kılavuzu derneğimizin web sayfasında bulabilirsiniz.
Not: Bu bilgi notu 17.12.2023 tarihinde güncellenmiştir.