Şuan Türkiye’de kaç ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpus vardır?
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Türkiye hapishanelerinde ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpus sayısına ilişkin kamuoyuyla düzenli olarak istatistik paylaşmamaktadır. Konuya dair paylaşılan son istatistik, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün derneğimizin yapmış olduğu bilgi edinme başvurusuna 2014 yılında vermiş olduğu cevaptır. Verilen yanıta göre, “terör ve örgütlü suçlardan 126, adli suçlardan 1327 olmak üzere, toplamda 1453 hükümlü,” ağırlaştırılmış müebbetten hapsedilmiştir.
Ağır hasta ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların infazı ertelenir mi?
Kanunda yazdığı üzere ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların kurum dışında tedavi edilmeleri gerekse bile tek kişilik hücrelerde kalacakları düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra; diğer mahpusların faydalanabildikleri hastalık ve hamilelik durumunda infaz erteleme, yakınlarının cenazelerine katılabilme ve öğrenci mahpusların da okullarında sınavlarına girmelerine olanak tanıyan düzenlemeler, “hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemez” cümlesine dayanılarak ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslara uygulanmamaktadır.
Ağırlaştırılmış Müebbet hükümlüsü mahpusların hakları nelerdir?
Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusun kesin olarak sahip olduğu hakları;
- günde 1 saat açık havaya çıkma ve (bu esnada) spor yapma;
- 15 günde 1 kez ve 10 dakika, yalnızca 1. dereceden akrabalar ile telefon görüşü;
- 15 günde 1 kez en fazla 60 dakika, yalnızca 1. dereceden akrabalar ile görüş yapma hakkı olduğu görülecektir.
Diğer fıkralarda bahsedilen imkânlar, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsünün “iyi halli” olması halinde, bulunduğu hapishane idaresi tarafından verilebilecek; iyi halin kaybedilmesi, güvenlik veya kurum koşulları gerekçesiyle geri alınabilecek unsurlardır. Hapishane idaresi bu koşulları sağlamakla yükümlü değildir; bunları sağlama yetkisine sahiptir.
Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların çalışma hakkı var mıdır?
Ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin koşulları 13.12.2014 tarihli 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 25. Maddesi ve Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 47. Maddesi ile belirlenmiştir. İnfaz rejiminin 25. Maddesine göre; hükümlü hiçbir suretle kurum dışında çalıştırılamaz ve kendisine izin verilmez, Ağırlaştırılmış müebbet cezasını infaz eden mahpuslar diğer mahpuslardan farklı olarak çalışma imkânı yaratan iş kollarına dâhil olamazlar.
Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların görüş hakları nelerdir?
Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’in 11. Maddesine göre; “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlü olanları; eşi, çocukları, torunları, torunlarının çocukları, annesi, babası, büyükannesi, büyükbabası, büyükannesi ve büyükbabasının anne ve babaları, kardeşleri ve vasisi dışında kimse ziyaret edemez.” Bir diğer ifadeyle mahpuslar; teyze, amca, dayı, hala gibi yakın akrabalarını; kardeşlerinin çocuklarını, eşlerini, torunlarını; ve diğer akrabalarını görememektedirler.
Bunun yanında, diğer mahpusların 3 arkadaş görüşçüsü belirleme hakları, ağırlaştırılmış müebbet için düzenlenmemiştir. Bu sınırlama ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin en çok dile getirilen sorunlarından biridir.
Ayrıca 29 Mart 2020’de yayınlanan 2324 sayılı Yönetmelik ile mahpuslara tanınan görüntülü görüşme hakkı, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslara verilmemiştir. Yönetmelik’in 74. Maddesinde yer alan “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hükümlüler, idare ve gözlem kurulunun uygun gördüğü hâllerde ve on beş günde bir olmak üzere eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi ile on dakikayı geçmemek üzere sadece sesli görüşebilir” ifadesiyle, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpuslar görüntülü görüşme hakkından mahrum bırakılmıştır.
Son verilere göre Türkiye hapishanelerinde kaç çocuk bulunmaktadır?
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE) resmi internet sitesinde hapishane istatistiklerini yayınlamaktadır. Açıkladığı son verilere göre 01.10.2024 tarihi itibariyle 3.381 oğlan, 151 kız çocuk olmak üzere 12-18 yaş arasında toplam 3.532 mahpus çocuk bulunmaktadır.
CTE, anneleriyle tutulan 0-6 yaş çocukların sayısını internet sitesindeki “Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri” sayfasında paylaşmamaktadır. O yüzden hapishanelerdeki 0-6 yaş çocuk sayısına daha zor ulaşılmaktadır. Milletvekili Süleyman Bülbül’ün verdiği yazılı soru önergesine cevap olarak Adalet Bakanlığı, 02.09.2024 tarihi itibariyle 0-6 yaş arasındaki 759 çocuğun anneleriyle birlikte hapishanede tutulduğunu açıklamıştır.
Çocuklar hangi hapishanelerde kalır?
12-18 yaş arasındaki tutuklu çocuklar ile hükümlü olup “kapalıya iade” disiplin cezası almış çocuklar, çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumlarında; hükümlü çocuklar, çocuk eğitimevlerinde kalır. Kural bu olmakla birlikte çocuğun tutuklandığı ilde çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumu yoksa ya da kapasite yetersiz ise çocuk, yetişkin hapishanesinin çocuk koğuşunda tutulur. Kız çocukların kadın hapishanelerinin çocuk koğuşlarında tutulması ise uygulamanın kendisi haline gelmiştir çünkü tutuklu kız çocukları için çocuk hapishanelerinde kendilerine ayrılan bir bölüm uygulamada yoktur. Çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumunda ya da çocuk eğitimevinde iken 18 yaşına giren çocuklar, talepleri halinde ve kurum idaresi uygun görürse 21 yaşına kadar çocuk hapishanelerinde tutulmaya devam edebilir ancak bu istisnai bir uygulamadır.
0-6 yaş arası çocuklar ise anneleri hangi hapishanede tutuluyorsa onlarla tutulur. Kural olarak kadınlar kadın hapishanelerinde tutulsa da kadın hapishanesi olmayan illerde kadınlar, erkek hapishanelerinin kadın koğuşlarında tutulur. Ayrıca yeni bir uygulama olarak 0-6 yaş arası çocuklar, anneleri ile birlikte anne-çocuk ünitelerinde de tutulabilirler.
Mahpus çocukların aileleri ve arkadaşlarıyla görüşme hakkı nasıldır?
Telefonla Görüşme
Açık hapishane statüsündeki çocuk eğitimevlerinde tutulan hükümlü çocuklar, kurumdaki telefonlar aracılığıyla zaman sınırı olmadan istedikleri kişileri arayabilirler.
Çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumlarındaki çocuklar kurumdaki telefonlardan sadece kanunda belirtilen kişileri arayabilirler (bunlar, kanunda 4. Dereceye kadar kan ve kayın hısımları, vasi ve eş olarak sayılmıştır). Eğer çocuğun kaldığı hapishanede görüntülü görüşme alt yapısı kurulduysa çocuk, Adalet Bakanlığı’nın belirttiği mobil uygulama üzerinden kanunda yazılı kişiler ile haftalık 60 dakika görüntülü görüşme yapabilir. Çocuğun haftalık ziyaretçisi gelmemişse görüşme hakkı 120 dakikaya uzatılır.
Anneleriyle tutulan 0-6 yaş arası çocuklar için mevzuatta ayrıca bir telefonla görüşme süresi öngörülmemiştir. Bu çocuklar, annelerinin telefon görüş hakkı esnasında yakınları ile iletişim kurma şansına sahip olurlar.
Ziyaretler
Çocuk mahpuslar, haftada bir defa 3. Dereceye kadar kan ve kayın hısımları tarafından ziyaret edilebilir (bunlar -çocuğun medeni ve hukuki statüsü uygun düştüğü müddetçe- eşi, anne, babası, büyükanne ve büyükbabası, çocuğu, torunu, kardeşi, gelini, damadı, kayınbiraderi, baldızı, yengesi, eniştesi, görümcesi, kayınvalidesi, kayınpederi, kayınvalidesinin annesi ve babası, kayınpederinin anne ve babası, eşinin başkasından olma çocuğu, büyükanne ve büyükbabasının anne ve babaları, torun çocuğu, kardeş çocuğu, eşi, amcası, halası, dayısı, teyzesi ve bunların eşleri ile vasisi ve kayyımıdır). Bunun dışında Adalet Bakanlığı’nın gösterdiği bayramlar ve özel günlerde de görüş günleri planlanabilir. Bu ziyaretlerin tamamı açık görüş şeklinde gerçekleşir. Çocuk mahpusların ziyaret süresi 1 saatten az ve 3 saatten fazla olamaz. Eğer bu akrabalar dışındaki kişilerin de ziyaret etmesi isteniyorsa mahpus çocuk, kuruma girdikten sonra 60 gün içerisinde kendisini ziyaret etmesi istenen üç kişiyi bildirmesi gerekir. Ayrıca çocuğun velisinden ya da vasisinden de bu kişilerle görüşebilmesi için onay alınır. Eğer yazdığı isimler de 18 yaşın altında ise bu ziyaretçilerin velilerinden ya da vasilerinden de izin alınması gerekir.
Mahpus çocukların -herhangi bir disiplin cezası olsa dahi- aileleri, avukatları ve vasileriyle görüşme hakları engellenemez.
Anneleriyle tutulan 0-6 yaş arası çocuklar annelerinin görüş hakkından faydalanma şartlarına tabidir ancak annelerinin talebi halinde idare ve gözlem kurulundan alınacak kararla babaları, kardeşleri ve büyükanne-büyükbabaları tarafından ziyaret edilmeleri halinde anneye verilen kapalı görüşler, açık görüş şeklinde uygulanabilir.
Ev Ziyareti
Eğitimevlerindeki çocuklar, kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın onayı ile üç ayda bir, yolda geçen süre hariç 7 günlük ev iznine sahip olabilirler.
Anneleriyle tutulan 0-6 yaş arası çocuklar, dışarıda bakımlarını üstlenen kimse varsa ve annesi de buna rıza gösteriyorsa belirli zamanlarda dışarıdaki yakına teslim edilip sonrasında hapishaneye geri dönebilir. Ayrıca açık ceza infaz kurumlarında anneleriyle tutulan çocuklar da yukarıda anılı düzende annesiyle birlikte ev iznine çıkabilir.
Açık ceza infaz kurumundaki kişilerin ve eğitimevindeki çocukların izinle evlerine gidebilmesi için bunu engelleyen bir disiplin cezaları olmaması gerekir.
Bir çocuğun annesiyle birlikte hapishaneye girmesine nasıl karar verilir?
Mevzuata göre dışarıda bakımını üstlenecek kimsesi olmayan 0-6 yaş arasındaki çocuklar anneleriyle birlikte hapishaneye girebilir. 3 yaşını doldurmuş çocuklar, hakim kararıyla çocuk yuvalarına veya yetiştirme yurtlarına yerleştirilebilir. Çocuk, 6 yaşına kadar annesinin yanında kalmaktayken yaşı dolunca artık kurumdan çıkmak zorundadır. Dışarıda bakımını üstlenecek kimse yoksa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bünyesindeki uygun kuruma yerleştirilir. Bu kurumlarda kalan çocukların hapishanedeki anneleri ile düzenli ilişki kurabilmeleri için bir planlama yapılmalıdır.
Mahpus çocuklar tahliye olduktan sonra ne olur?
Yargılaması devam eden çocukların ne zaman tahliye olacağı belli değildir. Dosyaya bakan hakim, duruşmada ya da ara tutukluluk değerlendirmelerinde çocuğun tahliye olmasına karar verebilir ve bunu hapishane idaresine bildirir.
Hükümlü çocukların ne zaman tahliye olacakları müddetnamelerinden anlaşılır. Müddetnamede denetimli serbestliğe çıkma tarihi, koşullu salıverilme tarihi ve hak ederek tahliye (tüm cezanın bittiği kabul edilen tarih) ayrı ayrı yazar. Hükümlü çocuklar için hapishanedeki birimlerin tahliye sonrasına hazırlık planı yapması gerekir. Çıktığında nerelerde iş bulabilir, eğitimine devam etmek istiyorsa ne yapmalıdır gibi çocuğu bilgilendirmelidir. Hükümlü çocuk denetimli serbestlikte tahliye sonrası programlara katılır. Bu programların ne olacağı, kendisinin ne yapması gerektiği ve denetimli serbestliğin kendisine ne gibi şeyler sağlayacağına ilişkin bilgileri oradaki uzmanlardan almalıdır.
LGBTİ mahpuslar kimdir?
Ceza infaz kurumlarında bulunan, cinsel yönelim veya cinsiyet kimlikleri dolayısıyla lezbiyen, gey, biseksüel, trans veya interseks (LGBTİ+) olarak tanımlanan kişilerdir. LGBTİ+ mahpuslar, cinsel yönelimleri, cinsiyet kimlikleri veya biyolojik cinsiyet farklılıkları nedeniyle hem toplumda hem de hapishane ortamında ayrımcılığa, damgalamaya ve hak ihlallerine maruz kalabilmektedir.
LGBTİ+ mahpuslara dair güncel istatistik veriler nelerdir?
Ceza ve Tevkifevleri genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde belli aralıklarla mevcut mahpus sayısı yayınlanmaktadır ancak bu veriler ikili cinsiyet sistemi esas alınarak paylaşılmaktadır. İstatistik verilere ilişkin CİSST’in yapmakta olduğu bilgi edinme başvuruları ise “kamuoyunu ilgilendirmeyen kurum içi bilgi” olduğu belirtilerek cevapsız bırakılmaktadır. Bu nedenlerle güncel LGBTİ+ mahpus sayısına ulaşılamamaktadır. 2021 Ekim ayında AİHM dahilinde görülen “X. v. Türkiye” davasının kararına yönelik Türkiye Hükümetinin verdiği aksiyon raporunda yer alan bilgilere göre 2020 yılı itibariyle cinsel yönelimi farklı olduğu bir raporla tespit edilen hükümlü ve tutukluların sayısı 164 olarak belirtilmiştir. Hükümetin tekrar 26 Nisan 2022 tarihinde verdiği eylem raporunda da Ceza İnfaz Kurumlarında tutulan hükümlülerin cinsel yönelimleri ve detaylarına ilişkin herhangi bir istatistiksel veri bulunmamaktadır ancak ceza infaz kurumları aracılığıyla yapılan ankette farklı cinsel yönelime sahip olduğu tespit edilenlerin sayısının 255 olduğu aktarılmıştır. Bu verinin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE) tarafından verildiği belirtilse de, bu sayının nasıl ve hangi yöntemle elde edildiğine dair bilgi bulunmamaktadır.
LGBTİ+ mahpuslara ilişkin elimizde bulunan güncel istatistik bilgi CİSST’e ulaşmış veya derneğimizin basın vb. yollarla hakkında haberdar olup iletişime geçtiği mahpuslardan oluşmaktadır. Buna göre 2014 yılından itibaren kayıtlarımıza geçmiş LGBTİ+ mahpus sayısı 293’tür.* Kadın ve erkek hapishanelerindeki uygulama farklılıkları ve ayrımcılığa maruz kalmamak için LGBTİ+’ların kimliklerini gizlemek istemesi vb. nedenler göz önünde bulundurulduğunda gerçek mahpus sayısının çok daha fazla olduğu söylenilebilecektir.
*04.12.2024
LGBTİ+ mahpuslar nerede tutulmaktadır?
Türkiye’de LGBTİ+ mahpuslar idari ve fiziki koşulları ikili cinsiyet sistemi esas alınarak natrans ve heteronormatif bir bakış açısıyla planlanmış, inşa edilmiş hapishanelerde tutulmaktadır. LGBTİ+ mahpuslar kimlik ya da pasaportlarında belirtilen cinsiyet hanesi göz önünde bulundurularak “uygun” görülen hapishanelere, koğuşlara yerleştirilirler. Trans mahpuslar resmi trans uyumu süreçlerinden geçtikleri ve kimlikte yer alan cinsiyet hanesi değiştirildiği koşulda cinsiyetleriyle uyumlu hapishanelere yerleştirilir, aksi takdirde kimlikte atanmış cinsiyetleri referans alınır. Lezbiyen, gey, biseksüel ve resmi trans uyum sürecine girmemiş LGBTİ+ mahpuslar hapishane idaresine açıldığı, sağlık raporu aldığı ya da bu kimlikleri dolayısıyla genel popülasyondan ayrı tutulma talebi olduğu koşullarda özel koğuşlara ya da tekli hücrelere yerleştirilirler.
LGBTİ+ mahpusların hapishanelerde karşılaştığı temel sorunlar nelerdir?
LGBTİ+ mahpusların yaşadıkları temel sorunlar fiili tecrit uygulamaları, dış dünya ile ilişkilerin kısıtlı olması, ekonomik zorluklar, genel ve translara özgü sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan engeller, adalete erişim engelleri, sevkler, cinsel şiddet ve ayrımcılık temelli işkence ile kötü muamele başlıklarında toplanabilir. LGBTİ+ mahpusların cinsiyet kimlikleriyle kesişen din, dil, uyruk, yaş, sağlık durumu gibi farklı kimlikleri veya durumlarından kaynaklı olarak özel ihtiyaçları bulunabilmekte ve yaşadıkları ihlallerin boyutları artabilmektedir.
Hapishanede cinsiyet uyum sürecini başlatmak/sürdürmek mümkün müdür?
Trans mahpusların Anayasanın 40. maddesine dayanarak ceza infaz sistemi kurumlarında kaldıkları süre boyunca uyum süreçlerini başlatma, devam ettirme ya da hormon replasman terapilerini sürdürmeleri mümkündür. Kimlik hanelerini değiştirmek isteyen trans mahpuslar için hastane süreçleri ve yasal prosedürler dışarıdaki gibidir. Kurum hekimi tarafından yazılacak reçete ile SGK tarafından karşılanan hormonlara erişilebilmektedir. Ancak uygulamada süreç kurumların değişebilen uygulamaları ve ayrımcı tutumları, hastane sevklerinin gecikmesi veya yapılmaması, süreç yürütülebilen eğitim araştırma hastanelerinin az sayıda ilde bulunması ve mahpusların bu illere sevklerinin yapılmaması, randevu bulunamaması, adalete erişim engeli nedeniyle yasal prosedürleri yürütmekte sorun yaşanması gibi nedenlerle engellenebilmekte veya sekteye uğrayabilmektedir.
Kadın mahpuslar Türkiye infaz sisteminde hangi koşullarda bulunmaktadır?
Türkiye hapishanelerinde hem kadın mahpus sayısının genel mahpus nüfusuna göre düşük olmasının hem de toplumsal cinsiyet kalıplarının yasalara ve politikalara yansımasının bir sonucu olarak cezalandırma sistemine ilişkin uygulamalarda kadınların özgün ihtiyaçları, statüleri ve öncelikleri gereği bir durumdan farklı etkilenebilecekleri göz ardı edilmektedir. Kadın mahpuslar, genellikle erkeklerle aynı infaz rejimine tabi tutulmakta, bu da biçimsel bir eşitlik anlayışı yaratmaktadır. Zaten toplumda sıklıkla ayrımcılığa maruz kalan kadınların hapishanelerde de ayrımcılığa maruz kalması toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmekte, kadınların hapsedilme ve tahliye sonrası süreçlerinde daha fazla şiddete maruz kalmasına neden olabilmektedir.
Kadın mahpuslar ekonomik ihtiyaçlarını nasıl karşılamaktadır?
Hapishanelerde yalnızca aydınlatma elektriği ve üç öğün yemek sağlanırken, temizlik malzemeleri, cinsiyete özgü hijyen malzemeleri, çay, kahve, sigara, içme suyu, pul, telefon kartı, iç çamaşırı gibi temel ihtiyaçlar mahpusların kendi imkanlarıyla karşılanmaktadır. Dolayısıyla mahpuslar yaşamlarını idame ettirebilmek için maddi gelire ihtiyaç duymaktadır. Hapishanede bulunan kadınların çoğunlukla yoksul kadınlar olup, bireysel ve düzenli bir ekonomik gelirleri bulunmamaktadır. Bu durumda bazı kadın mahpuslar, ailelerinin gönderdiği parayla, bazıları ise hapisteki çalışmalarıyla ihtiyaçlarını gidermeye çalışmaktadır. Hapishanede çalışan kadınlar, ataerkil bakışın benimsediği iş bölümü çerçevesinde mantı atölyeleri, tekstil atölyeleri, temizlik, çamaşırlar, yemek, dikiş kursları gibi “kadın alanı” olarak görülen işlerde çalışmaktadır. CİSST’e gelen başvurulara göre ailesi tarafından terk edilen ve çalışma imkanı da olmayan mahpuslar ihtiyaçlarını karşılayabilmek için başka mahpusların çamaşırlarını yıkayıp işlerini yapabilmektedir. Bu durum da mahpuslar arasında yeni bir ezen ve ezilen ilişkisi yaratmaktadır.
Hapishanelerde kadın mahpusların cinsiyete özgü hijyen malzemelerine erişimi sağlanıyor mu?
Hapiste Kadın Ağı tarafından 21.06.2017’de “Hapishanelerde Ücretsiz Ped İstiyoruz” kampanyası başlatılmıştır. Bu kampanya ile cinsiyetle ilgili ihtiyaçların gözetilmesinin temel sağlık haklarından olduğu, kadınların menstrüasyon döneminde hijyen malzemelerine, pedlere ve tamponlara erişimlerinin ücretsiz ve ayrım gözetmeden olması gerektiği vurgulanmıştır. Kampanya sosyal medyaya taşınmış, 88 kadın ve LGBTİ+ örgütü kampanyanın imzacısı olmuştur. Kampanya sonrasında Ceza Tevkifevleri Müdürlüğü’nün mahpuslara ped de dahil olmak üzere zorunlu hijyen malzemelerinin ücretsiz sağlanması konusunda talimat verildiği yönünde açıklamaları bulunmaktadır. Bu konuda henüz infaz kanunu veya yönetmeliğinde bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. CİSST’e gelen başvurulara göre kadın mahpuslar, cinsiyete özgü hijyen malzemelerinden yalnızca pede erişebilmekte olup, tampon, menstrüel kap gibi malzemelere erişememektedir. Ücretsiz pedler ise eski model ve sıkıştırılmış pamuktan oluşan yahut tek çeşit olabilmektedir.
Kadın mahpusların sağlık hakkına erişim koşulları nasıldır?
Genel sağlık hizmetlerine erişimdeki engellerin yanı sıra, kadın mahpuslara özgü sağlık hizmetleri de yetersizdir. Özellikle, erkek hapishanelerinde kadınlara ayrılmış koğuşlarda kalan kadın mahpuslar, cinsiyetlerinden kaynaklanan özgün sağlık ihtiyaçlarına erişimde daha ciddi zorluklarla karşılaşmaktadır.
Hapishane süresince kadın mahpusların şiddet geçmişlerine ve ruh sağlıklarına ilişkin kişiselleştirilmiş bir infaz süreci yürütülmemektedir. Hapishanelerde yeterince ısınmama, havalandırma koşulları, özgün ihtiyaçlara uygun bir beslenme düzenine erişememe, kıyafet kotasının tüm hapishanelerde aynı biçimde uygulanması, hijyen malzemelerine düzenli ve nitelikli olarak erişememe gibi hususlarda kadın mahpus sağlığı bakımından önleyici tedbirler alınmamaktadır. Düzenli ve sistematik olarak mahpuslara sağlık hakkına ilişkin önleyici bilgilendirme yapılmamaktadır. Bazı hapishaneler hariç düzenli jinekolojik muayene yapılmamaktadır. Hastalık halinde revire geç çıkarılma yahut hastaneye geç sevk edilme gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Hastaneye sevk edilme halinde sevk esnasında ring koşulları, hapishanenin mahpus bekletilme alanları sağlıklı ve hijyenik olamayabilmektedir. Doktor kontrollerinde jandarma görevlileri ve doktorlar İstanbul Protokolüne aykırı hareket edebilmekte, bu kapsamda mahpuslara kelepçeli muayene dayatılabilmekte, muayene esnasında jandarma görevlisi muayene odasından çıkmayabilmektedir. Tüm bu hususlar kadın mahpusların sağlığa erişim hakkını ihlal eder niteliktedir.
Hapishanede anneleri ile kalan çocukların koşulları nasıldır?
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 65. maddesine göre “Anneleri hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan sıfır-altı yaş grubundaki çocuklar” annelerinin yanında kalabilmektedir.
Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından 2021 yılında hapishanelerde anneleriyle birlikte kalan 0-6 yaş grubundaki çocukların yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla “Annemleyim” projesi başlatılmıştır. Pilot olarak bazı hapishanelerde uygulanmaya başlanan proje kapsamında, çocuklar ve anneleri için özel tasarlanmış yaşam alanları oluşturulmuştur. Bu alanlarda çocuklar, annelerinden ayrılmadan eğitim ve oyun etkinliklerine katılabilmekte, ayrıca psikolojik destek ve sosyal hizmetlerden faydalanabilmektedir.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun 12.06.2024 tarihli toplantı tutanaklarına göre Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda anne çocuk ünitelerinin bulunduğunu, Konya’da ise anne çocuk ünitelerinin inşa halinde olduğunu belirtmiştir. Anne çocuk ünitelerinin yanı sıra çocukların anneleri ile kaldıkları ayrı yaşam alanları olarak anne çocuk özel yaşam alanlarının bulunduğu, ayrıca Türkiye genelinde hapishanelerde 32 adet anaokulu olduğu, 70 adet de oyun alanı olduğu belirtilmektedir.
Her ne kadar “Annemleyim” projesi ve anne-çocuk üniteleri gibi girişimlerle çocukların yaşam koşullarının iyileştirilmesi hedeflense de, bu projeler ve imkanlar tüm hapishanelerde eşit bir şekilde hayata geçirilememiştir. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun raporları da, anne-çocuk ünitelerinin ve özel yaşam alanlarının yalnızca belirli hapishanelerde bulunduğunu, Türkiye genelinde birçok çocuğun bu olanaklardan mahrum kaldığını ortaya koymaktadır.
Mahpusların ders çalışma koşulları nasıldır?
Hapishanelerde mahpusların ders çalışabilmeleri için ayrılmış bölümler bulunmamaktadır. Mahpusların kütüphane kullanımları, kendilerine dağıtılan kitap listesinden kitap seçmekle sınırlıdır. Dolayısıyla mahpuslar koğuşlarında ders çalışmaktadır. Bir odada, yahut koğuşta birden fazla mahpus olması halinde, ders çalışmak için ihtiyaç duydukları masalar yetersiz kalabilmekte, fazla masa talepleri ise bazen kabul edilmemektedir.
CİSST’e gelen başvurulara göre koğuşların kalabalık, gürültülü, aydınlatma bakımından yetersiz olması, mahpusların ders çalışmasına engel olabilmektedir. Bu engelleri aşabilmek için herkesin uyuduğu gece saatlerinde ders çalışmayı tercih eden mahpusların günlük yaşam düzenleri bozulmaktadır. Öğrenme sürecinde dinleme, okuma, konuşma ve pratik uygulama yapabilme becerilerini geliştirme, geri bildirim alma imkânları bulunmayan mahpusların tek öğrenme yöntemi, ders materyallerini okumaktır. Bu durum, öğrenme süreçlerini daha da zorlaştırmaktadır.
Ayrıca mahpuslar, yakınları tarafından kargo yoluyla gönderilen eğitime ilişkin kitapların mahpuslara dağıtımının, mahpus nüfusunun artışı ve personel yetersizliği gibi nedenlerle uzun sürmesi sebebiyle, eğitim materyallerine erişimde gecikme yaşanabilmektedir. Açık Üniversite öğrencileri, eğitimlerini destekleyici ek kaynaklara ihtiyaç duyabilmekte, bunları temin etmek istemeleri halinde bu kaynaklar, kitap kotası sınırına takılmakta ve süreli/süresiz yayınlara erişime getirilen kısıtlamalara tâbi olmaktadır.
Mahpusların öğrenimlerine ilişkin bilgisayara ve çevrimiçi internete erişim imkanları nasıldır?
5275 Sayılı İnfaz Kanununa ve CTE’nin 46/1 Sayılı Genelgesine göre mahpusların hapishanede belirlenen bölümlerde, personel eşliğinde ve idarenin verdiği izne bağlı olarak eğitimde teknolojik imkânlardan yararlanması mümkündür. Ancak hapishane idareleri, mahpusların buna ilişkin taleplerini altyapı yetersizliği, güvenlik gibi gerekçelerle reddetmektedir. Mahpuslar idarenin bu kararlarına karşı hukuki itiraz mekanizmalarına başvurarak, kararın iptalini sağlayabilmektedir. Bilgisayar kullanımına izin verilen mahpusların, bilgisayarları kendi odalarına götürmeleri mümkün değildir. Öğrenci mahpusların hapishanede bilgisayar kullanımı için ayrılan bölümlerde, belirli saatler arasında, sınırlandırılmış internet bağlantısıyla UYAP üzerinden bilgisayar kullanmaları ve dersleri izlemeleri gerekir. Ancak, bilgisayar kullanımına ayrılan bu bölümlerin karanlık ve havasız olması, mahpusların kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için odalarına gidip gelmek zorunda olmaları gibi sorunlar bu hakka erişimde güçlük yaratmaktadır. UYAP sisteminde yaşanan teknik sorunlar ise, öğrenci mahpusların sınavlara girmesinin veya dersleri takip etmesinin önünde engel oluşturabilmektedir.
Kapalı hapishanede tutulmakta olan mahpuslar örgün eğitimden yararlanabilmekte midir?
7532 sayılı Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 76’ncı maddesinde değişiklik yapıldı. Buna göre, kapalı hapishanelerdeki mahpusların örgün eğitime katılımı yalnızca kurum içi programlarla sınırlı tutulmaktadır. Kurum içi eğitim, mahpusların kişisel, akademik, sosyal ve mesleki gelişimini desteklemeyi amaçlayan faaliyetlerdir. Bu değişiklikle dışarıda örgün eğitime katılım kaldırılmış ve eğitim hakkı, kurumun kapasitesi ve güvenlik şartlarına bağlı olarak sunulmuştur.
Açık hapishanede tutulmakta olan mahpusların öğrenimden yararlanma imkanları nelerdir?
7532 sayılı Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 76’ncı maddesinde değişiklik yapıldı. Buna göre açık hapishanelerde tutulan mahpuslar tüm öğrenim türlerinden yararlanabilecektir. Ancak derslerde başarısızlık, devamsızlık, infaz kanununda yer alan disiplin cezalarını gerektiren fiillerin işlenmesi veya üniversitenin hapishanenin işleyişine uygun olmaması durumlarında öğrenim hakkı engellenebilir. Benzer bir şekilde üniversitenin hapishane işleyişine uygunluğu, mesafesi, toplu taşıma kısıtlılığı ve ders saatlerinin hapishane giriş çıkış saatlerine uymaması gibi faktörlere bağlı olarak uygun görülmediği takdirde öğrenim kısıtlanabilecektir.
Hasta mahpus kimdir?
En genel sözlük anlamıyla hasta; “esenliği yerinde olmayan, sağlığı bozuk olan, organlarından herhangi birinin işleyişinde bir bozukluk duyumsayan” kimsedir. Aslında herhangi bir sağlık hizmeti alıcısı olmak ‘hasta’ tanımını beraberinde getirir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre “sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” Bu tanımlama çerçevesinden baktığımızda Türkiye hapishanelerindeki hasta mahpus sayısının oldukça yüksek olduğunu öngörmek zor değildir. Çünkü “dünya üzerindeki hapishane sistemlerinin çoğunluğunun içinde bulunduğu kötü koşullar, birçok ülkede hapishanelerin aşırı kalabalık olması, mahpuslar arasında riskli davranışların baskın olması ve birçok hapishane sistemindeki sağlık hizmetlerinin yetersizliği, hapishanelerde hastalık ve ölüme yol açan temel faktörlerden bazılarıdır.”
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda hasta mahpusların fiziksel, zihinsel veya ruhsal tedavi ve tıbbi bakım gibi hapishanenin standart uygulamalarından farklı ihtiyaçları ortaya çıkmaktadır. Hapishanelerinin kapalı, kalabalık, hijyenik olmayan yapıları ve sağlığa erişim konusundaki kısıtlılığı fiziksel, ruhsal, zihinsel; süreğen, çoklu ve ağır hastalığı olan mahpusları özel ihtiyaca sahip mahpus grupları haline getirmektedir.
Ağır hasta mahpus kimdir?
BM’ye göre ölümcül hastalık, bir hastanın durumunun kötüye gitmemesi ve ölümle sonuçlanmaması için hiçbir akla yatkın tıbbi olasılığın bulunmaması durumunu belirtir. Ağır hastalık ise iyileşme olasılığının az, hastalık semptomlarının ise ilerlemiş olduğu durumlar için kullanılır. Buradan yola çıkarak ağır hasta ile ölümcül hasta ayrımını vurgulamak istemekteyiz.
Hapishanelerdeki hasta mahpus sayısı kaçtır?
Türkiye hapishanelerinde tutulan hasta mahpusların verileri CTE tarafından paylaşılmamakta bu konuda yaptığımız bilgi edinme başvurularını “kurum içi bilgi” olduğu gerekçesiyle reddedilmektedi. İHD’nin Nisan 2022’de açıkladığı sayılara göre hapishanelerde “651’i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus bulunmaktadır”. 2015-2024 yılları arasında CİSST’e ulaşan hasta mahpus sayısı ise 1009’dur. Elbette bu sayılar sadece bu iki derneğin tespit edebildikleri ile sınırlıdır. Türkiye’deki hasta mahpus sayısının bu iki derneğin tespit edebildiği toplam sayıdan çok daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.
Hasta mahpuslar tahliye edilir mi?
Türkiye’de cezanın infazının çeşitli sebeplerle ertelenmesine ilişkin hususlar 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 16, 17 ve 17/A maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelere göre hapishanede tedavisi mümkün olmayan hasta mahpusların infaz ertelemesi yani hapishanede tutulmaya devam edilmemesi gerekmektedir. Fakat hastalık nedeniyle infaz erteleme prosedürünün zorlayıcı olması ve Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun tek kriter olarak kabul edilmesi nedeniyle birçok ağır hasta ve engelli mahpus hapishanede tutulmaya devam edilmektedir. Her ne kadar yasal olarak ATK raporu tek kriter gibi görünmese de pratikte Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün (CGTİHT) 16. Maddesinin uygulanması için tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınan raporlar, mahpusların cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması için yeterli olmamakta ve Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) alınacak rapor zorunlu tutulmaktadır. Hastane heyetlerinin görüşleri dikkate alınmazken, ATK’ların rapor vermesindeki uzun ve karmaşık süreç bazen hasta mahpusların başvurularını tamamlamadan hayatlarını kaybetmelerine neden olmaktadır.
Ayrıca, infaz erteleme talebinin CGTİHK m. 16/6’da “toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturma” şeklinde bir ibare bulunmaktadır. “Toplum güvenliği” kriterinin belirsizliği ve kolluk kuvvetlerine bırakılması, özellikle siyasi mahpusların sağlık hakkına erişimini engellemektedir. Sağlık hakkının kısıtlanmasının karşısına toplum güvenliği gibi muğlak bir kriter konularak kişilerin en temel hakkı olan yaşam hakkı göz ardı edilmektedir.
Hapishanedeki mahpusların sağlığa erişim hakları nelerdir?
Hapishanedeki mahpusların sağlığa erişim hakları, birinci, ikinci ve üçüncü basamak şeklinde yapılandırılmıştır. Birinci basamak sağlık hizmetleri, cezaevi içinde sunulan revir, diş ünitesi ve psikososyal servis gibi hizmetlerden oluşur. Mahpuslar daha ileri düzey sağlık hizmetlerine (ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri) erişebilmek için öncelikle bu birinci basamak birimlerine başvurur ve bu birimlerin gerekli görmesi durumunda sevkleri yazılır. Mahpuslar kendi başlarına doğrudan hastaneye sevk talep edemez; bu süreç, birinci basamak sağlık hizmetlerinin değerlendirmesi ve yönlendirmesiyle gerçekleşir. Fakat kurumun birinci basamak sağlık hizmetlerinin sevk yazması sevkin hemen veya kesin gerçekleştirileceği anlamına gelmemektedir. Hapishane idaresinin onayından geçmelidir. Bir mahpusun hastaneye sevki aylar hatta yıllar sürebilmektedir.
Ayrıca, infaz erteleme talebinin CGTİHK m. 16/6’da “toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturma” şeklinde bir ibare bulunmaktadır. “Toplum güvenliği” kriterinin belirsizliği ve kolluk kuvvetlerine bırakılması, özellikle siyasi mahpusların sağlık hakkına erişimini engellemektedir. Sağlık hakkının kısıtlanmasının karşısına toplum güvenliği gibi muğlak bir kriter konularak kişilerin en temel hakkı olan yaşam hakkı göz ardı edilmektedir.
Yabancı mahpus kimdir?
Yabancı mahpuslar, hapse konuldukları ülkenin vatandaşlığına sahip olmayan tüm kişilerdir. Bu kişiler arasında söz konusu ülkede hukuki ikamet statüsüne sahip olanlar da vardır. Bunlar, uzun süreli hukuki ikame etmek, yeni toplumlar oluşturmak veya mevcut toplumlara katılmak amacıyla o ülkeye taşınmış olma özelliği taşıyan göçmenlerdir. Ancak yabancı mahpus kategorisi, turistler, transit geçiş yapan veya ticari veya kişisel işleri için geçici olarak ülkede bulunan kişiler, ayrıca kaçak göçmenler, sığınmacılar ve ulus-ötesi suçlara karışanlar gibi çeşitli durumlardaki kişileri de kapsar.
Yabancı mahpuslara dair güncel istatistiki bilgiler nelerdir?
Adalet Bakanlığı tarafından TÜİK aracılığıyla yıllık olarak açıklanan Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri ve Avrupa Konseyi’nin Yıllık Ceza İstatistikleri, yabancı mahpuslara dair en düzenli ve güvenilir veri kaynaklardır. Bunların yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilleri tarafından verilen soru önergelerine gelen yanıtlar ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu görüşmelerindeki soru-cevap imkanı da sistematik olmasa da Türkiye hapishanelerindeki yabancı mahpuslara ilişkin güvenilir veri elde etme imkanı sağlamaktadır.
Yabancı mahpusların maruz kaldığı temel insan hakkı ihlalleri nelerdir?
Yabancı mahpusların sorunları, dil ile engeller başta olmak üzere adalete erişim, sağlık hizmetlerine erişim, ziyaretçi kabul ve telefon ile haberleşme hakları, nakil, kültür ve din, ayrımcılık, maddi sorunlar ve göçmen statüsünde olma gibi temel başlıklar altında toplanabilir. Ek olarak; yabancı mahpusların uyrukları dışında din, dil, yaş, cinsiyet, sağlık durumu, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği gibi özgün durumlarından kaynaklı olarak özel ihtiyaçları bulunabilmektedir.
Yabancı mahpusların yararlanabileceği destek mekanizmaları nelerdir?
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Mahpus Danışma Hattı başta olmak üzere Türkiye Barolar Birliği (TBB)Tercüme Destek Hattı, Mülteci Hakları Merkezi (MHM) Genel Hukuki Danışma Hattı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Danışma Hattı yabancı mahpus ve yakınlarının yararlanabileceği destek mekanizmalarıdır. Daha detaylı bilgi için basvururehberi.cisst.org.tr adresini ziyaret edebilir ve hapisteyabancı@cisst.org.tr adresi ile iletişime geçebilirsiniz.
Yabancı mahpusları ilgilendiren ulusal ve uluslararası mevzuat nelerdir?
Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürlüğü’nün web sitesinde yer alan bilgi bankası üzerinden yabancı mahpuslar da dahil olmak üzere Türkiye hapishanelerindeki tüm mahpuslarla ilgili düzenlemeleri içeren ulusal ve uluslararası mevzuata erişebilirsiniz. Ayrıca İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve Yabancılar İletişim Merkezi web sitesi üzerinde de göç ve mültecilik süreçleriyle ilgili ulusal ve uluslararası mevzuata dair bilgileri bulabilirsiniz. Ek olarak; CİSST web sitesi üzerinden hapishanelerde öne çıkan sorulara dair bilgi notlarına ulaşabilirsiniz.