18 Aralık günü, Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak 2000 yılında “Uluslararası Göçmenler Günü” olarak kabul edildi. Her yıl 18 Aralık’ta dünya çapında göçmenlerin ve yerinden edilmiş insanların yaşamları ve sorunları konusunda bir farkındalık oluşturma hedefleniyor. Türkiye gibi göçmen akışının yoğun olduğu ülkelerde, bugünün anlamı daha da kritik öneme sahiptir. Göçmen nüfusunun önemli bir yansıması olarak Türkiye, yabancı uyruklu mahpus sayısı bakımından Avrupa Konseyi ülkeleri arasında 5’inci sırada yer almaktadır.[1]
Uluslararası Göçmenler Günü vesilesiyle, yabancı mahpusların karşılaştığı zorlukları ve infaz sistemindeki hak ihlallerini gündeme getirerek özel ihtiyaçlarını hatırlatıyoruz. Türkiye’deki yabancı mahpusların durumu, göçmenlerin yaşadığı zorluklarından bağımsız değil ve hatta mevcut durumu somut bir biçimde gözler önüne sermektedir.
İstatistiklerle Yabancı Mahpuslar
Adalet Bakanlığı tarafından yabancı mahpusların uyruk ve yaş dağılımına ilişkin 2017 yılından bu yana bilgi paylaşılmıyordu. CİSST olarak yaptığımız bilgi edinme başvuruları, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun “Kurum içi düzenlemeler” başlıklı 25. Maddesi’ne dayandırılarak yanıtsız bırakılıyordu. Son açıklamanın yapıldığı 1 Kasım 2017 tarihi itibariyle; Türkiye hapishanelerinde bulunan 201 bin 10 mahpusun 5 bin 932’si yabancı uyruklu ve 37’si uyruksuz olmak üzere toplam 129 farklı ülkeden mahpus bulunmakta idi.[2]
Yaptığımız ısrarlı çalışmalar neticesinde Türkiye’deki yabancı mahpusların istatistiklerine dair 5 Ağustos 2024 tarihinde Adalet Bakanlığı’na yaptığımız bilgi edinme başvurusuna 17 Eylül 2024 tarihinde yanıt geldi. Bakanlığa yönelttiğimiz iki soruda yabancı uyruklu tutuklu ve hükümlü sayısı ile yabancı mahpusların ülke, cinsiyet ve yaş dağılımı sorduk. Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü’nden alınan 16.09.2024 tarihli veri seti, cevabın ekinde tarafımızla paylaşıldı.
Elde ettiğimiz son verilere göre; 16 Eylül 2024 tarihi itibariyle Türkiye hapishanelerinde toplam 14.276 yabancı uyruklu mahpus bulunmaktadır. Bunların 2.073’ü hükümözlü, 5.075’i tutuklu ve 7.128’i hükümlüdür. Yabancı mahpusların yaklaşık %50’si hükümlü olarak ceza infaz kurumlarında yer alırken, %35’i tutuklu ve %15’i ise hükümözlü statüsündedir.
Uyruk Dağılımı
Yabancı mahpusların 128 farklı ülkeden olduğu tespit edilmektedir. En yoğun mahpus gruplarını, Türkiye’nin komşusu olan ülkelerden gelen kişiler oluşturmaktadır. Bu kapsamda Türkiye hapishanelerinde Suriye, İran, Afganistan, Türkmenistan ve Irak vatandaşı kişilerin daha çok bulunduğu görülmektedir. Türkiye’nin komşusu olan Suriye, İran, Irak, Azerbaycan, Gürcistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Ermenistan vatandaşlığına sahip toplam 9.425 mahpus bulunmaktadır. Bu sayı yabancı mahpusların %66’sını oluşturmaktadır.
Ayrıca Avrupa Birliği üyesi 23 ülkeden toplamda 303 yabancı mahpus hapishanelerde yer almakta, bu sayı toplam mahpus nüfusunun %2’sinden azına tekabül etmektedir. Ayrıca, uyruksuz olarak tanımlanan 50 yabancı mahpus bulunmaktadır.
Yaş ve Cinsiyet Dağılımı
Yabancı uyruklu mahpuslar arasında genç erkeklerin yoğunluğu dikkat çekmektedir. Toplam 9.846 yabancı erkek mahpus, 18-40 yaş aralığındadır. Bu yaş grubu, toplam yabancı mahpus nüfusunun yaklaşık %69’una denk gelmektedir. Yabancı kadın mahpusların sayısı ise yabancı erkeklere kıyasla oldukça düşük olup toplamda 1.064’tür. Bu sayı, kadınların toplam mahpus nüfusu içindeki payının %7 olduğunu göstermektedir.
Yaşa göre oransal dağılım ise şu şekildedir:
- 18 yaş altı: 371 erkek ve 8 kız çocuğu olmak üzere toplam 379 mahpus, toplam nüfusun %2,7’sini oluşturmaktadır.
- 18-21 yaş: Bu yaş grubunda toplam 766 mahpus (746 erkek, 20 kadın) yer almakta olup, toplam nüfusun %5,4’üne karşılık gelmektedir.
- 21-30 yaş: En yoğun yaş grubu olan bu aralıkta toplam 5.094 mahpus (4.824 erkek, 270 kadın) bulunmaktadır. Bu grup toplam nüfusun %35,7’sini oluşturmaktadır.
- 30-40 yaş: 4.276 erkek ve 370 kadından oluşan toplam 4.646 mahpus, toplam yabancı mahpus nüfusunun %32,6’sını temsil etmektedir.
- 40-50 yaş: Toplam 2.333 mahpus (2.063 erkek, 270 kadın) ile bu grup, toplamın %16,4’ünü oluşturmaktadır.
- 50-60 yaş: 738 erkek ve 95 kadından oluşan toplam 833 mahpus, toplam nüfusun %5,8’ine denk gelmektedir.
- 60-65 yaş: Bu grupta toplam 135 mahpus (111 erkek, 24 kadın) yer almakta ve toplamın %0,9’unu oluşturmaktadır.
- 65 yaş ve üzeri: 65 yaş ve üzerindeki toplam 90 mahpus (83 erkek, 7 kadın) ise toplamın yalnızca %0,6’sına karşılık gelmektedir.
Özetle;söz konusu veriler, Türkiye hapishanelerinde bulunan yabancı uyruklu mahpusların büyük kısmının genç erkeklerden oluştuğunu ve ağırlıklı olarak Türkiye’nin komşusu olan ülkelerden geldiklerini göstermektedir. Avrupa ülkelerinden gelen mahpusların oranı düşük kalırken, uyruksuz mahpusların varlığı da göze çarpmaktadır. Yaş gruplarına bakıldığında, 18-40 yaş arası kişilerin hapishanelerde en fazla temsil edilen yaş aralığı olduğu anlaşılmaktadır.
Güncel Sorunlar
Yabancı uyruklu mahpusların sorunları dil ile ilgili engeller başta olmak üzere adalete erişim, sağlık hizmetlerine erişim, ziyaretçi kabul ve telefon ile haberleşme hakları, nakil, kültür ve din, ayrımcılık, maddi sorunlar ve göçmen statüsünde olma gibi temel başlıklar altında toplanabilir. Bu başlıklara dair sorunlar her ne kadar yabancı uyruklu mahpusların geneli için geçerli olsa da yabancı uyruklu kadın, çocuk ve LGBTİ+ mahpusların sorunları ve ihtiyaçları, dil, din, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği gibi özgün durumlarıyla ilgili olarak, farklılaşabilmektedir. Dolayısıyla her grup için her grup için özgün stratejiler üretmek ve uygulamaya geçmek elzemdir. Ek olarak; Türkiye’de ekonomik ve sosyal haklar alanında birçok ayrımcılığa maruz kalan yabancı uyruklu kişilerin, adalet sistemi içerisinde de eşitsizliklerle karşılaştıkları göz ardı edilmemelidir.
Sonuç yerine
Yabancı uyruklu mahpusların güncel istatistiklerine baktığımızda Türkiye’nin son 10 yılda hızlı ve yoğun şekilde aldığı göçlerin yansımaları rahatlıkla görülebilmektedir. Türkiye’nin Ortadoğu ve Orta Asya’dan Avrupa’ya geçiş için bir güzergâh olduğu gerçeği göz önüne alınırsa yabancı uyruklu mahpus sayısının ilerleyen yıllarda da artmaya devam edeceği öngörülebilmektedir. Hem göçten kaynaklı sorunların çözümü hem de yabancı uyruklu mahpusların yaşadığı sorunların önüne geçilmesi için Adalet Bakanlığı, sivil toplum örgütleri ile iletişim halinde ortak politikalar üretmesi oldukça önemlidir.
Mevcut sorunlar ve ihtiyaçlar dikkate alınarak hapishanelerde özel düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Hapishane çalışanlarının ve idari kadronun sorun tespit etmede yetersiz kaldığı durumlarda diplomatik temsilcilikler, sivil toplum örgütleri, insan hakları alanında çalışan dernekler ve akademisyenlerle iş birliği önemli bir şarttır. Örneğin; Birleşmiş Milletler, konuya dair yabancı uyruklu mahpus sayısının gerekli kıldığı yerlerde idare seviyesinde bir danışman ve koordinatör atanması yapılması önerisi getirmiştir. Böylesi bir idari kadro sorunların köklü olarak çözemese dahi iletişim sorunu başta olmak üzere problemlerin çözümü noktasında kolaylıklar sağlayacaktır.
Uluslararası Göçmenler Günü vesilesiyle insan onuruna uygun yaşam hakkının herkes için geçerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Hapishanelerde yabancı mahpusların ayrımcılığa uğramadığı, temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu bir adil sistem mümkün!
[1] Avrupa Konseyi Yıllık Ceza İstatistikleri – SPACE I 2022 Temel Bulgular, Çev. CİSST, İstanbul, 2023, s. 10
[2] https://drive.google.com/file/d/1dP__EGIrg6EJ74D29kFNby9FBchDpJ0-/view